İnsanlar arasında en önemli iletişim unsurlarından biri işitmedir. İskoçyalı bilim insanı, annesi ve eşi işitme engelli olan Alexander Graham Bell işitme engelliler için yaptığı çalışmalar sırasında telefonu icat etmiştir. Bell ‘in hayatı boyunca yaptığı çalışmalarından dolayı doğum günü olan 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlanmaktadır.
İşitme kayıpları kulağın bir veya daha fazla yerinin hasarıyla oluşmaktadır. Ebeveynler arasında akrabalık olması, ailede çocukluk döneminde başlayan kalıtsal işitme kaybı olması, annenin hamileyken kullandığı bazı ilaçlar ve geçirdiği hastalıklar, doğum kilosunun düşük olması, kulağın anormal görünmesi, ateşli hastalık geçirmesiyle bebeğe verilen bazı ilaçlar işitme kaybına neden olabilmektedir. Aileler herhangi bir dönemde bebeklerinde işitme kaybından şüphelenirlerse bir uzmana başvurmalılardır. İşitme testleri yenidoğan dönemi itibariyle yapılabilmektedir.
Yenidoğan bebeklerin kulaklarına belli şiddette sesler verilip, duyup duymadığı beyin dalgaları ölçülerek anlaşılır. Bu işlem basit olup, bebeğe hiçbir rahatsızlık vermez, 15 dakikada yapılabilir. Testin güvenilirliği yüzde 97 oranındadır.
Dünya Sağlık Örgütü işitme kaybına yol açan faktörlerin yüzde 50′sinin önlenebilir olduğunu bildirmektedir. İşitme kayıpları mutlaka bir kulak burun boğaz (KBB) doktoru tarafından teşhis edilmelidir.
Önleyici tedbirler olarak; çocukların yenidoğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarını olması, özellikle ototoksik (iç kulağa zarar verici) özellikte ilaç kullanırken seçici davranılması, orta kulak iltihabı için etkin tedavilerin yapılması, aşırı gürültülü ortamlardan kaçınılması önerilmektedir.
Yapılan araştırmalar işitme kaybının saptanması bakımından en kritik dönemin "yenidoğan dönemi" olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde Yenidoğan İşitme Taraması ve Erken yaş işitme taraması yapılmaktadır.
Her bin bebekten 1-3’ü ileri derecede işitme kaybı ile doğmaktadır. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran yüzde 6’ya çıkmaktadır. Buna göre ülkemizde yıllık yaklaşık 2 bin 600 yenidoğan işitme kaybı ile doğmaktadır.Doğduktan sonra en geç altı ay içinde işitme engeli teşhisi konan ve işitme cihazı uygulanıp özel eğitime alınan bebeklerin konuşma becerisi normal yaşıtlarına benzer seviyede gelişebilir.
Ani işitme kaybı, daha önce işitme kaybı olmaksızın 3 günden kısa sürede gelişen iç kulak ve/veya işitme sinirinden kaynaklanan işitme kayıplarıdır. Her yaş grubunda görülse de 40-50 yaş arasında daha sık rastlanmaktadır. Ani işitme kayıplarının nedeni çoğunlukla (%90 oranında) bilinmemektedir. Ancak viral enfeksiyonlar, travma, çok şiddetli sese maruziyet, damarsal olaylar, basınç değişikliği, geçirilmekte olan iç kulak hastalığı, beyin sapı tümörleri (akustik nörinom), bazı sistemik hastalıklar ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar neden olabilmektedirler. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Ani işitme kaybı acil hastalıklardan biridir. Hastalığın iyileşme oranını en çok etkileyen faktör tedaviye erken başlanmasıdır.