Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında alınan karar ile 3 Aralık gününün, “Dünya Engelliler Günü” olarak kabul edilmesi, engelli bireylere yönelik toplumun duyarlılığının arttırılması açısından önemli bir tarihtir.
Engellilik, sosyal yönleriyle her birimizi yakından ilgilendiren, olumsuz etkilerini en aza indirgemek için herkesin katkısına, duyarlılığına ve ortak çabasına ihtiyaç duyulan toplumsal bir konudur. Bununla birlikte, sadece engelli vatandaşlarımızı ilgilendiren bir durum değil, sosyal ve insani boyutları ile bütün bireyleri ilgilendirmektedir. Çünkü tüm insanlar aynı zamanda birer engelli adayıdır. Engelli bireylerimizin toplumsal hayata katılmaları ve toplum içerisinde kendilerine yer bulmaları, ülkemiz ve milletimiz adına büyük bir kazanım olacaktır.
Engelli bireylerimizin toplumsal hayata katılımlarının sağlanması ve hayat standartlarının yaşanılabilir bir hale getirilmesi için kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı/yapacağı çalışmaların yanında toplumun da bir bütün olarak konuya hassasiyet göstermesi oldukça önemlidir. Engellilerin ayrıştırılmamış, bütüncül ortamlarda diğer bireylerle eşit şekilde toplumsal hayata katılabilmeleri, birbirimize duyduğumuz saygı, sevgi ve oluşturacağımız dayanışma ortamı ile bağlantılıdır.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışına sahip olan sosyal devlet olarak engelli bireylerimizin umutlarını yitirmeden “Engelsiz Bir Yaşam” sürmeleri için çözümler üretmek ve bu çözümleri hayata geçirmek en önemli sorumluluklarımızın başında gelmektedir.
Sevgi varsa engel yok
Hayatı paylaşmak, saygı ve sevgiyle yaşamak için engelleri hep birlikte aşalım
