Sağlık Müdürümüz Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemizde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı Programına katıldı.
Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Selahattin Kaynak, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ali Bilgin, Samsun Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ergin Kariptaş, Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr.Ersin Köksal, Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın katıldığı programda konuşma yapan Sağlık Müdürümüz şunları söyledi:
"Bir 14 Mart Tıp Bayramı töreninde daha bir aradayız ama eminim hiçbirimizin içinden kutlama kelimesini kullanmak bile geçmiyor; 11 ilimizi etkileyen, 505’i sağlık çalışanı olmak üzere, 48 binin üzerinden vatandaşımızın hayatını kaybettiği; 16 milyon vatandaşımızın doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiği; yüzbinlerce insanın yaşadığı kentlerini terk etmek zorunda kaldıkları bir deprem felaketinin ardından kutlama kelimesini kullanmak hiçbirimize doğru gelmiyor.
Bu nedenle konuşmama öncelikle asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza başsağlığı, hayatta kalan depremzedelerimize geçmiş olsun dileklerimi ileterek başlamak istiyorum.
Hepimiz için zor günler. Allah milletimize böyle acı günleri bir daha yaşatmasın.
Bu acı her ne kadar yüreğimizi yaksa da bize ne kadar büyük bir millet olduğumuzu; zor zamanlarda ne kadar hızlı kenetlenebildiğimizi bir kez daha gösterdi.
Biz de Samsun Sağlık çalışanları olarak en hızlı harekete geçen illerden biri olduk.
Depremin daha ilk dakikalarında UMKE ve 112 ekiplerimiz vatandaşlarımızın yanında olmak için yola çıkmıştı bile. Akabinde gönüllü olarak bölgede görev yapmak isteyen sağlık çalışanımız var mı diye sorduk. 700’ün üzerinde çalışanımız saatler içinde karar vererek, ailelerini arkalarında bırakıp, görev almak istiyorum diyerek talepte bulundu.
Önce 189 çalışanımızı, sonra 159 çalışanımızı daha bölgeye gönderdik. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye ve Hatay illeri başta olmak üzere deprem bölgesinde 600’e yakın personelle hizmet verdik.
Sağlık çalışanlarımızın ben önce gitmek istiyorum diye aralarında adeta yarıştıkları, sürekli idarecilerimizi arayarak, beni de unutmayın, beni de gönderin dedikleri, bu özveri ve fedakârlık karşısında gözlerimizin dolduğu anlar yaşadık.
Nereye gittiğini çocuğu üzülür diye, çocuğuna bile söylemeden yola çıkan çalışanlarımızın; eşine vedasını tek bir soru sormadan yola çıkacağı çantası hazırlayarak yapan eşlerimizin; baba bende oradakilere yardım için bir şeyler göndermek istiyorum diyen çocuklarımızın hikayelerini öğrenip duygulandık.
Bir kez daha mesleğimizin kutsallığını, onurunu; çalışanlarımızın vatanları, milletleri için atan yüreklerini iliklerimize kadar hissettik.
İnşallah bu yürekle ve azimle pandemiyi yendiğimiz gibi, ülkemiz adına tüm zorlukları yenip, milletimizin her koşulda yanında olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle başta bölgede görev yapan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor, 14 Mart Tıp Bayramlarını en içten duygularımla kutluyor, inşallah bu tür felaketlerden milletçe uzak olduğumuz Tıp Bayramları geçirmeyi temenni ediyorum."